Tuesday, December 30, 2008

Last night I came upon a stranger
He smiled at me and this is what he said
If you're troubled send your mind out on vacation
Let it wonder like the wild geese in the west

Mighty Rearranger
Mighty Rearranger
Mighty Rearranger

Robert Plant & The Strange Sensation

ışıl'dan çalıntı...

"Sınanmamış liberallik" sadece sözdeyse, sınanmamış istekler ve idealler de sadece teoride varlar. Eğer onları seçme zamanımız geldiğinde bu idealleri hayatımıza dahil edemiyorsak o idealler gerçek midir? Yoksa rüyalarımızda yaşatmayı sevdiğimiz ütopya olarak kalmasını yeğlediğimiz tatlı düşler midir? Bu ideallerin bazen tam da orada ayakta durduklarını bildiğimiz halde onlara gitmekten neden korkarız? Belki de hayatımızın anlam yitirmesi demektir bu bizim için, budur neden. Gerçekten istediklerimiz uzaktadır çünkü biz güçlü olamamışızdır. Kendi gölgemiz bizi korkutur.

Monday, December 29, 2008

200,000 years of evolution...

and there is: The law of war (also law of armed conflict, LOAC) is law concerning acceptable practices relating to war. In cases other than civil wars, it is considered an aspect of public international law (the law of nations).
http://en.wikipedia.org/wiki/Laws_of_war


great irony from Banksy on the Israeli West Bank barrier,
which I remembered watching the news this morning...
http://arts.guardian.co.uk/pictures/image/0,8543,-10405256016,00.html

the age of universe equals:
68650 times MANKIND
1880822 times CIVILIZATION
19614286 times MODERNITY
204925373 times COMPUTER TECHNOLOGY
wondering about our assumptions since today?
all values are approximate :)
produced as a part of my research regarding the issues of
sustainability, climate change, global warming etc. at TU Delft,
april 2008
UNIVERSE...............13,730,000,000(±120.000.000)
SUN.....................4,570,000,000
EARTH...................
4,540,000,000
PROKARYOTES.............4,000,000,000
ANIMALS...................600,000,000
LAND PLANTS...............475,000,000
MAMMALS...................200,000,000
APES.......................25,000,000
MANKIND.......................200,000(Africa)
CIVILIZATON.....................7,300(Mesopotamia)
RENAISSANCE.......................700
ENLIGHTENMENT.....................300
INDUSTRIAL REVOlUTION.............250

COMPUTER TECHNOLOGY................67
2008................................0
?????????????????????????????????????
all values are approximate :)
produced as a part of my research regarding the issues of
sustainability, climate change, global warming etc. at TU Delft, april 2008
When I was a kid I used to pray every night for a new bicycle.
Then I realised God doesn’t work that way,
so I stole one and prayed for forgiveness.
- Emo Philips
found on Banksy's website, under the manifesto link...

Sunday, December 28, 2008

bize...

Türkiye’deyken geldi aklıma bunlar.
Uzun bir aradan sonra ilk defa televizyon izlerken.
Sonra babamla sohbet ederken yine farkettim,
Aşağı yukarı üç yüz yıldır üretemeyen bir toplum olduğumuzu.

Şans olarak değerlendirdiğimizi bu süre içindeki nadir üretkenliğimizi...
Ve sonra onun gibisi bir daha gelmez diyip geçiştirişimizi bunu.
Gösterdiğimiz en kayda değer başarımız olan bağımsızlığımızı koruyabilmiş olmanın hafifliğini...

Ve sonrasında bir süreliğine nasıl da üretken olabildiğimizi farkettim.
Ne kadar Batı’dakileri uydurmaya, uygulamaya çalışmakla kısıtlı kalmış olsa da.
Ve nasıl olmuş da bir noktada durmuşsa?

İşte dedim, bu yüzden Türkiye hakkındaki bütün bu tartışmalar.
Avrupa Birliği’ne girebilmek ya da girememek...
Kendi kendimizle olan sorunlarımızı çözememek...
Budur içinden çıkılamayan kısır döngümüz gibi geldi o an bana.

Atamamak gibi üzerindeki o uyuşukluğu bir türlü.
Bir türlü kendinize gelemediğiniz kötü bir gün...
Padişahlardan, ağalardan, beylerden arda kalan kanıksanmışlıklar...
Medet ummak üzerine hayatlar...

Farkına varmalıyız bunca zaman sonra dedim,
Medet ummaktan vazgeçmeliyiz belki.
Odaklanmalı, harekete geçmeli...
Kendimiz nasıl üretken kılabiliyorsak öyle...

Neden yok bir Türk araba firması?
Neden yok bir Türk mimar dünyanın her tarafında işleri olan?
Neden bahsetmez insanlar bu memlekette Neo-Kemalizm diye birşeyden hala?
Neden yazılmaz, çizilmez, üretilmez doğru dürüst?
Düşünülmez adamakıllı?

Deseler ki var bir sürü başarılı insanımız orda burda,
Sorup dururum kafamın içinde, hangisi gerçekten bize özgü birşey üretebilmiştir diye...
Sağlamıştır diğer kültürlerle etkileşime girebilmemizi?
Dönüp bakmasını dünyanın bize?

Sıralarsınız bana çok bilindik isimler belki,
Peki onların bu topluma katkısı ne derece?
Getirdikleri ve götürdükleriyle...
Belki de başkalarının görmek istediği gibi göstermektir bu toplumu başarılarının sırrı...

Ya da bırakmak herşeyi arkanızda,
Ve onlar gibi olmak onların “medeni” topraklarında...
Yabancılaşmak bu memlekete...
Yitirmek samimiyetinizi kendi toprağınıza,
Ve de kendinize...

Hatırladığımız gün o “amacın” neden telaffuz edildiğini ta en başta,
Ve gerçekten anladığımızda anlamını,
İdeolojilerin ve söylemlerin ötesinde...
İlkindiğimizde ve kendimize geldiğimizde,
Bıraktığımız gün sadece Batı’yla aynısını yapabilmekten mutlu olmayı,
İşte o gün, çok uzun bir aradan sonra, başlayacağız sanırım üretmeye...
Kendimize güvenmeye,
Ve yolumuzu çizmeye...

28 aralık 2008
gürhan uçaroğlu

Saturday, December 27, 2008

fits very well to my situation lately...


credit goes to Luuk Bode (or Lennard Schuurmans!?)
the thing is; i saw it in a gallery on Witte de With in september 2007, though i cannot find it online anymore. wanted to share it anyways...

42

“There is a theory that states: 'If anyone finds out what the universe is for it will disappear and be replaced by something more bizarrely inexplicable.' There is another theory that states: 'This has already happened....'” DNA